HG Wells’in Zaman Makinesi


Oh bebeyim cici okur!

Öncelikle şunu söyleyeyim, bu yazıyızı sonuna kadar okumayanlar çok şey kaybederler.

Ne güzel bir kitap bitirdim öyle.

Öyle uzun zamandır ayrı kaldığım, ara verdiğim ya da vakit ayırmadığım kültürlü insan olmazsa olmazından, kitap okumak fiilinde yıllık siftahımı yaptım. Aslında yıllık siftahtan çok yaklaşık altı aylık bir siftahtı bu ama olsun.

 

Kurgusal roman denildiğinde akla ilk gelen, muhteşem süper bir arkadaştan “ilk distopik kitap” olduğunu öğrendiğim, filmini de bıkmadan birkaç kez izlediğim ama filmiyle pek bir alakası olmadığını, şişirilmiş duygusal romantik öğelerin elinden H.G. Wells eseri olsa bile kurtulamadığını anladığım çok hoş bir kitaptı.

 

Kendisi çok ince, öyle otursan birkaç saatte bitirebileceğin türden. Anlatımı da sıkmıyor, adeta içine çekiyor insanı. Zaman dehlizlerinde kaybolup gidişlerin, kendini arayışların ve kendini buluşların buluşmasında geçen güzel birkaç saat sizleri bekliyor olacaktır okuduğunuz taktirde.

Filmini de izlediğimi söyledim ya, film de kötü bir film değil aslına bakarsan. Kitap ile bazı noktalarda paralel, bazı noktalarda kitabın çizgisinin dışında, güzelce bir film. Filmde olup da kitapta olmamasına hayıflandığım birkaç detay da var aslında, Wells abimiz kızmasın tabi, saygımız büyük.

Kitapların konularından, kısa özetlerine kaçan yazılardan pek hoşlanmam ama bu kitap için bir istisna yapıp kitap içinden öğrenilebilecek bir bilgi vermek istiyorum;

Kitapta zamanda yolculuk eden bir adam anlatılıyor. XD XD XD XD zaaaa

 

Bununla birlikte, yazıyı yazmamın esas amacına gelelim, bak buradan itibaren ciddileşiyorum.

 

Canım be, ben bu aralar dijital mecralara fazla sardım galiba. Kitabı da ebook olarak birazcık korsan okudum, böyle olunca da içime sinmedi tabi. Güzel kitap çünkü. Öyle zaman kaybı değil.

Sonra düşündüm ki, ben ebook olarak okuyayım, eğer beğenirsem kitabını da alırım, böylece kimsenin hakkı yenmez. Ama sonra gene düşündüğümde öyle rafta boş boş durması için alacağım kitabın kimseye faydası olmaz.

ve dedim ki…

Ben blogdan bir post ile açık bir çağrı yapayım, iletişim sayfasından bana adresini gönderen ilk kişiye bu kitabı kargolayayım. Hem kitabı almış olurum, hem de kitap boş boş durmamış olur. Nasıl fikir ama? Bence süper.

Eğer H.G. Wells’in Zaman Makinesi kitabını istiyorsanız, iletişim sayfasından bana isminizi ve adresinizi göndermeniz ve kargo yolu beklemeniz yeterli.

 

Bu arada, teknik detaylarına fazla girmeyeceğim ama, bu blogun reklamsız bir şekilde hayatına devam edebilmesine yardımcı olabilmek için buraya tıklayarak progress barın dolmasını bekleyip bana destek olabilirsiniz. Sonundaki sürpriz şarkıyı kabul edersiniz umarım ❤  ( İkramiyemiz kazanılmıştır. Sorry Mario but Princess is in another castle. Önümüzdeki kitaplarda görüşmek üzere. Gene da bir selam demek için mesaj atabilirsiniz.)

 

Hayırlı forumlar.

 

Yorum bırakın